Yönetici Özeti

 

  • Analiz ettiğimiz ülkelerin yarısı, 2022 yılının ilk yarısında ticari iflaslarda çift haneli artışlar kaydetti. İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika ve İsviçre’den oluşan Avrupalı KOBİ'ler bu artışın üçte ikisini oluşturuyor. Bu arada ABD, Çin, Almanya, İtalya ve Brezilya uzun süredir devam eden düşük iflas seviyelerini koruyor. Avrupa'da, sektörlerin  %60'ında iflaslar yeniden boy gösterdi; gıda, konaklama, imalat ve B2C hizmetleri sektörlerinde şimdiden pandemi öncesi iflas seviyelerine dönüş var. Bu artış esas olarak KOBİ kanadından gelirken büyük şirketler  açısından iflaslar hala kontrol altında Büyük şirketler arasında 2022’nin 3. çeyreğinde 58, ilk üç çeyrekte ise toplam 182 iflas yaşandı. Bu sayı aynı dönem için 2021’de 187, 2020’de ise 332’ydi. 
  • İki yıllık düşüşün ardından, 2022'de %10 ve 2023'te %19 oranında iflaslarda geniş tabanlı bir artış bekliyoruz. Avrupa'da, 2023 yılında iflasların Fransa'da yıllık %29 artışla 53.000, Birleşik Krallık'ta %10 artışla 27.000, Almanya'da %17 artışla 17.000 ve İtalya'da %36 artışla 10.900 vakayı aşmasını öngörüyoruz. Çin'de düşük büyüme ve parasal ve mali gevşemenin sınırlı etkisi nedeniyle 2023 yılında iflasların %15 artması bekleniyor. ABD'de, parasal ve finansal koşulların sıkılaşmasının bir sonucu olarak 2023'te ticari iflasların %38'lik bir artış kaydedeceğini tahmin ediyoruz; bu da yılda 20.000'den fazla iflas vakası demek. 
  • Neden #1: Enerji krizi, Avrupa firmaları için hükümetlerin ancak kısmen dengeleyebileceği büyük bir kârlılık şoku anlamına geliyor. Firmalar, enerji fiyatlarındaki artışın dörtte birini müşterilerine yansıtabilse bile, güçleri ancak enerji fiyatlarında yüzde 50’nin altındaki bir yükselişi yönetmeye yetecektir. Bu fiyatlandırma gücü de kapsam olarak sınırlı. Ayrıca fiyatlarla birlikte dağıtım sınırlaması da arttıkça fiyatlama gücü azalıyor. Birçok şirket, kârlarının büyük bir kısmının yok olduğunu görebilir. Elektrik kesintisi senaryosu durumunda batma riski altında olan firma sayısının Birleşik Krallık'ta 42.000 (veya toplamın %17'si), Fransa'da 18.700 (%13) ve Almanya'da 28.400 (%6) olduğunu tahmin ediyoruz.
  • Neden #2: Eşi görülmemiş enflasyon nedeniyle ortaya çıkan faiz oranı şoku ve yüksek ücret politikası, Covid-19 kapanmasından sonra görülene benzer bir kârlılık şoku yaratabilir. 200 baz puanlık ek faiz artışı 2023 yılında kâr marjlarını ABD'de 1,5 puan, İngiltere'de 2,2 puan ve Euro Bölgesi'nde 3 puan düşürebilir. Bu durumdan da en çok etkilenen İtalya, İspanya ve Fransa olacaktır. Yüksek nakit rezervleri güçlü bir tampon olmaya devam ediyor. 2023 yılında ücretlerdeki %4-5’lik bir artış, Avrupa’da kâr marjlarında 0.5 ila 1 puan arası bir aşınma yaratabilir. İnşaat, ulaşım, telekom, makine ve teçhizat, perakende, ev eşyası, elektronik, otomotiv ve tekstil sektörleri izleme listemizde.
  • Neden #3: Hükümetler, şayet resesyon derinleşmez ise resesyonun etkisini sadece kısmen dengeleyecektir. Mevcut mali desteğin  iflaslardaki artışı; Almanya’da 2022 ve 2023’te ortalama yüzde 12 puan (2.600 firma); Fransa ve İtalya’da yüzde 13 puan (Sırasıyla 6.700 ve 1.900 firma); İngiltere’de yüzde 15 puan (4.300 firma) ve İspanya’da yüzde 24 puan (2.100 firma) azalttığını tahmin ediyoruz. Beklenen hafif durgunluk 2009’da olduğu gibi daha şiddetli bir resesyona dönüşürse iflaslar Avrupa’da 2023 yılında %25 artabilir. O zaman hükümetler kesinlikle yeni bir “ne olursa olsun” yaklaşımına başvuracak ve 2009 benzeri bir iflas dalgasını önlemek için GSYİH’lerinin ortalama en az %5’ini harcamak zorunda kalacak. Bu, aynı zamanda, merkez bankalarını da tekrar uzlaşmacı bir duruş sergilemeye itecektir.